– Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam:
– “En önemli bulaş unsuru kene tutunması. Ülkemizdeki en sık bulaş yolu bu şekilde görülüyor. Korunmanın en önemli yolu uçmayan, yerden yukarıda yaşamayan kenenin vücuda girmesini engellemek”
– “Keneyi görebilmek açısından açık renk giyinmek, eve dönüldüğünde vücutta kene taraması yapmak önemli”
ÇORUM – Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Baykam, havaların ısınmasıyla kenelerin ortaya çıkmaya başladığını belirterek, vatandaşları Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı tedbirli olmaları için uyardı.
Baykam, AA muhabirine, havaların ısınmasıyla Çorum başta olmak üzere bazı illerde KKKA vakalarının görülmeye başladığını söyledi.
Türkiye'de ilk KKKA vakasının 2003'te tanımlandığını belirten Baykam, “Özellikle havaların ısınmasıyla virüsü taşıyan kenelerin aktive olması sonucunda ülkemizde KKKA için risk başlamış oluyor. Havalar biraz geç kalmakla birlikte ısınmaya başladı ve vakalar da hastaneye başvurmaya başladı.” dedi.
Çorum'un KKKA konusunda riskli iller arasında yer aldığını, bu nedenle kentteki enfeksiyon hastalıkları hekimleri olarak ileri seviyede tecrübe kazandıklarını aktaran Baykam, “Bize başvuran hastalara en üst düzeyde tedavi ve bakım hizmetlerini yapıyoruz. Bu konudaki tecrübelerimiz ve hasta potansiyelimiz nedeniyle birçok yeni araştırmaya da başladık. KKKA'nın tanı ve tedavide bilinmeyen yönleri var. Dünyada KKKA'ya özgü en fazla araştırma yapan ülkeler içinde ön sıradayız.” diye konuştu.
KKKA araştırmalarında Koç Üniversitesi ve ABD'deki bir merkezle işbirliği yaptıklarını anlatan Baykam, “Proje ve araştırma çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmaları üniversite bünyesindeki Kene İlişkili Hastalıklar Uygulama Araştırma Merkezi bünyesinde sürdürüyoruz. Hedefimiz hastalarımıza en iyi tanı ve tedavi yöntemlerini uygulamak.” ifadelerini kullandı.
Baykam, KKKA virüsünün insanlara kene yapışması, hayvanlara yapışan kenelerin temizliği esnasında kene teması veya kene yapışması nedeniyle enfekte olmuş hayvanın kesimi sırasında kanla temasla bulaşabildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“En önemli bulaş unsuru kene tutunması. Ülkemizdeki en sık bulaş yolu bu şekilde görülüyor. Korunmanın en önemli yolu uçmayan, yerden yukarıda yaşamayan kenenin vücuda girmesini engellemek. Bunun için en önemli yöntem tarlaya, bahçeye giderken, hayvanlarla temas edecekken daha kapalı giyinmek. Kenenin yukarı doğru çıkacağını düşünürsek pantolonlarımızı çizme ya da çorap içine sokmak bir yöntem. Keneyi görebilmek açısından açık renk giyinmek, eve dönüldüğünde vücutta kene taraması yapmak önemli.”
– Keneyi erken tespit etmek önemli
Baykam, kenenin vücuda yapıştıktan sonra kan emdiği sürece virüsü vücuda aktardığını, dolayısıyla kene yapışmasının mümkün olan en kısa sürede tespit edilmesinin önem taşıdığını vurguladı.
Keneye çıplak elle temas etmenin riski olduğuna işaret eden Baykam, “İnsanlar gördükleri keneyi çıkarırken ya da hayvandan temizlerken bariyer kullanmadan, çıplak elle çıkarırken kene parlar, kan elle temas eder ve bulaş olabilir. Önlemlerimizi almak durumundayız.” uyarısında bulundu.
KKKA belirtilerinin grip, soğuk algınlığı hatta Kovid-19 belirtileriyle benzerlik gösterdiğini dile getiren Baykam, şunları kaydetti:
“Ateş, halsizlik, vücut kırgınlığı, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı ile gözlerde kızarma ve yanma şikayetleri en sık görülen ilk bulgular. Bu bulgular birçok hastalıkla karışabiliyor. Bölgenizde KKKA hastalığı görülüyor ise bu tip bulgular olduğunda hemen hekime başvurmalısınız. Hekimler de endemik bölgelerde bu tip şikayetlerle gelen hastaları muayene ederken KKKA'yı da mutlaka düşünmeli.”
Anadolu Ajansı