Sevgili yurttaşlar değerli basın emekçileri; Seçimlerin bitmesiyle iğneden ipliğe, tuvalet kağıdından ekmeğe zam gelmeyen hiçbir ürün kalmadı. Maaşlara yapılan artışlar daha elimize geçmeden buharlaştı. En temel yaşamsal ihtiyaç malzemeleri; gıda ve hijyen ürünleri dahi bizler için lüks haline geldi. Büyük sermaye gruplarına sürekli vergi afları, kıyak ihaleler sağlanırken akaryakıt istasyonları vergi dairesine, cep telefonları 4 farklı vergi kalemiyle mobil vergi dairesine çevrildi. Kullanmadığımız havalimanlarının, köprülerin, yolların vergileri her gün cebimizden çıkmaya devam ediyor. Asgari ücrete dahil vergi uygulayan sistem yüzünden çocuklarımız sağlıklı beslenemiyor, bizlere şükretme fetvaları verirken bir avuç asalak zenginliğine zenginlik kat maya devam ediyor. Geldiğimiz noktada çocuklarımızın iyi bir eğitim almasını sağlamak imkansız hale gelmiştir. üniversite öğrencisi kardeşlerimiz yarı zamanlı öğrenci tam zamanlı çalışan olarak hayatlarının en güzel günlerini köle gibi yaşamak zorunda bıra kılmıştır. Emekli maaşları bırakın yoksulluk sınırını açlık sınırının yarısına düşmüştür. Ülkemiz dünya çalışma saatleri ortalamasında en üst sıralarda yer alıp emek sömürüsüne rekorlar kırarken, gelir adaletsizliği ise değil her geçen gün her saat başı a rtmakta, bizler her sabah daha da yoksullaştığımız bir ülkeye uyanmaktayız. Yıllardır emekçilerin var ettikleri üzerinden zenginleşenler, gelir adaletsizliğini vergilerle değiştirenler, halkın yararına adımlar atmıyor, yaşam alanları inşa etmiyor. Karaden iz bölgesinde yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz felaket bunun son örneğidir. Vergilerle boğulduğumuz memleketimizde yaşanabilir şehirlerin inşa edilmemesinin, kentlerin altyapı inşasının ve ulaşımın kar odaklı ihalelere teslim edilmesinin bedelini gene e mekçi halk olarak bizler ödüyoruz. 2023 yılında hala selden kaynaklı can ve mal kaybının yaşanıyor olmasından zerre utanmayanların iktidarını reddediyoruz. Ancak unutmamalıyız ki ülkemizi emeğiyle var edenler bizleriz. Zam furyasına, iş yerinde yaşadığım ız sıkıntılara, işsizliğe, geleceksizliğe karşı bir araya gelmek zorundayız. Onlar bir avuç ama örgütlü. Biz de milyonlar olarak emeğimize ve haklarımızı sahip çıkmalıyız. İnsanca bir yaşam bir arada vereceğimiz mücadele ile mümkün ve kaçınılmaz olacaktır. Türkiye İşçi Partisi yani emeğiyle geçinenlerin partisi, senin partin, üzerimizden kene gibi sömüren asalak sürüsüyle mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor ve edecek. gel bu mücadeleyi birlikte verelim bizden çaldıklarını birlikte geri alalım. Zamlar geri alınsın, Servet vergisi uygulansın, Vergiler tabana değil tavana yayılsın.