ZONGULDAK – Zonguldak'ın kurtuluşunun 102. yıl dönümü kutlanırken taş kömürünü bulan Uzun Mehmet de anıldı. Valilik önünde düzenlenen tören, Atatürk Anıtı'na çelenk sunumu, saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve Türk bayrağının gönd…
ZONGULDAK – Zonguldak'ın kurtuluşunun 102. yıl dönümü kutlanırken taş kömürünü bulan Uzun Mehmet de anıldı.
Valilik önünde düzenlenen tören, Atatürk Anıtı'na çelenk sunumu, saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve Türk bayrağının göndere çekilmesiyle başladı. Törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı da okundu.
Zonguldak Belediye Başkan Vekili Yusuf Deniz, yaptığı konuşmada, en değerli hazinenin vatan toprağı olduğunu belirtti.
Ulusun, Anadolu'da kurtuluş ve bağımsızlık hareketi başlattığını ve uzun süren mücadeleler verdiğini vurgulayan n Deniz, “Zonguldak halkının, milli birlik ruhu karşısında Fransızlar, 21 Haziran 1921’de şehri terk etmişlerdir. Zonguldak, 1 Nisan 1924'te vilayet olmuş ve 'Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il' olma unvanını almıştır. Emeğin, emekçinin ve enerjinin başkenti ilimizin, her bir karış toprağında alın teri ve emek vardır.” diye konuştu.
Kentin kurtuluşu ve kömürün Uzun Mehmet tarafından bulunmasına ilişkin konuşmaların ardından şiirler okundu, halk oyunları gösterisi sunuldu. Şiir yarışmalarında derece giren öğrencilere plaketleri verildi.
– Uzun Mehmet'in öyküsü
Uzun Mehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili 1820-1829 yıllarında geçen öykü şöyle anlatılır:
“Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzun Mehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapar. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenir.
Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir.
Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah II. Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek, Uzun Mehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.
Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a Fen Heyeti'ne gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i Leblebici Hanı'nda öldürtür.”
Anadolu Ajansı