Zelzelede bacaklarını kaybeden bayana ampute grup kaptanı dayanak oluyor

TRABZON – 67aydinhaber – ENES SANSAR – Kahramanmaraş merkezli, 6 Şubat'ta meydana gelen sarsıntıda Adıyaman'da yıkılan meskenlerinin enkazından çıkarılan lakin iki bacağı kesilen Esra Özen'e trafik kazasında bacağını kaybeden Ortahisar Belediyesi Ampute Futbol Takımı'nın kaptanı Saim Güneş deneyimlerini paylaşarak takviye oluyor.

Özen, Adıyaman'ın Yavuz Selim Mahallesi'nde yıkılan binanın enkazından sarsıntının 3. günü Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı arama kurtarma grubu tarafından çıkarıldı.

Aynı enkazda annesi, babası ve iki kız kardeşini kaybeden 27 yaşındaki Özen'in bacakları Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kesildi.

Arama kurtarma takımı, Özen'i tedavisine devam edilen Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir müddet evvel ziyaret etti.

Ekip üyeleri, Özen'e moral vermek için 23 yıl evvel trafik kazasında bir bacağını kaybetmesine karşın futbol oynayan Saim Güneş'ten bahsetti ayrıyeten Güneş'le ilgili basına yansıyan bir haberi okumasını sağladı.

Bununla yetinmeyen gruptakiler cep telefonu ile ulaştıkları Güneş ile Özen'i görüştürerek depremzede bayanın moral bulmasına vesile oldu.

Saim Güneş, bu görüşmenin akabinde çabucak hemen her gün imajlı konuşarak Esra Özen'e dayanak olmaya çalışıyor. Güneş'in eşi Müzeyyen Güneş de görüşmelere katılarak Özen'le yaşadıkları sürece ait sohbet ediyor.

– “Vesileler acı olabilir lakin tanışma biçimimiz güzel”

Saim Güneş, Trabzon'un Ortahisar ilçesi Konaklar Mahallesi'ndeki konutundan cep telefonu ile Esra Özen'i arayarak bir mühlet görüştü.

Özen'e hayata sıkı sıkı tutunmasını tavsiyesi eden Güneş her vakit takviye olmayı sürdüreceğini iletti.

Güneş, AA muhabirine, Özen'le her gün manzaralı konuşarak moral vermeye çalıştıklarını söyledi.

Esra Özen'i artık aileden biri üzere gördüklerini belirten 48 yaşındaki Güneş, “İtfaiyedeki arkadaşlarım Esra'yı ziyaret ettiklerinde, Anadolu Ajansında – 67aydinhaber yayımlanan haberimi göstermişler. Benim sevinçli ve kendisiyle barışık bir insan olduğumu bildikleri için Esra ile konuşmamı istediler. Esra ile irtibata geçtik biz de. Moral ve motivasyon açısından ona çok şey kattığımı düşünüyorum.” dedi.

Güneş, İhtimam ile tanıştığı için keyifli olduğunu söz ederek “İyi ki tanışmışız. Vesileler acı olabilir fakat tanışma halimiz hoş. Ruhsal olarak elimizden geldiği kadar ona dayanak sağlamaya çalışacağız.” diye konuştu.

Yaşanan her şeye Allah'ın sabır verdiğini lisana getiren Güneş şöyle devam etti:

“Engeli yaratan bizleriz. Şayet ki başımızda, hislerimizde bu pürüzü öldürebiliyorsak engelli diye bir şey yok. Bu pürüzün de getireceği o kadar hoş tesadüfler olacak ki. Esra ile bizim buluşmamız, tanışmamız üzere. Çok farklı tesadüflerle karşılaşacaklar ve bunlar daima artı istikamette dönecek onlara. Katiyetle engelli olduklarını unutsunlar ve hayata sıkı sıkıya bağlansınlar.”

Müzeyyen Güneş ise Özen'e her vakit dayanak olacaklarını vurgulayarak “Ben Esra kardeşime şunu söylüyorum, hiç başına takmasın, 'Şunu yapamam, bunu yapamam.' diye düşünmesin. Biz Saim'le Türkiye'yi gezdik. Üzülmemesi lazım, o da çok keyifli olacak. Burada bir ablası, annesi olduğunu her vakit bilsin. Saim çok sevinçli olduğu için bunu çok çabuk atlattı. O da sevinçli bir kız. O da atlatacak bu durumu, o da uygun olacak. Biz de ailecek her vakit yanında olacağız.” tabirini kullandı.

– “Nefes var hayli yaşayacağız”

Esra İtina ise çok güç devirden geçtiğini ama karşısına daima düzgün beşerler çıktığını belirterek “Hep bu türlü karşıma çok çok güzel beşerler denk geliyor. O da Rabb'imin bana bir mükafatı herhalde. Saim ağabeyle konuşuyorken hiç yabancı bir insan değil de akrabamdan, ailemden biriyle konuşuyormuş hissi var içimde.” dedi.

Evlerinin enkazında akrabalarını kaybettiğini lisana getiren İtina şunları kaydetti:

“Üç gün boyunca enkaz altında kaldım. Tahminen takım gelip beni kurtarmasaydı ben de birebir formda vefat etmiş olabilirdim fakat Allah bir ömür, bir baht daha verdi. Evet düşeceğim ancak kalkacağım da. Hastaneden çıkış beni biraz daha korkutuyor, hayat içerisine gireceğim, beşerlerle daha fazla temas halinde olacağım. Bir formda yaşayacağım, nefes var epeyce yaşayacağız.”